Maalesef ki ülkemizdeki çoğu insan okumuyor, hatta ben hayatımda kitabın kapağını daha açmadım diyenlerin sayısı gayet fazla. Bunun neticesinde insanlarımızın çoğu yakın tarihimiz diyebileceğimiz Osmanlının son zamanlarında başlayan hatta tam tarih vermek gerekirse 1804 yılında Sırp isyanları ile başlayan ve ileri ki süreçlerde Rumeli topraklarımızda bulunan Makedonya, Bulgaristan ve Yunanistan’ın nasıl bizden koparıldığını dış mihrakların oyunlarını çeşitli araştırma ve tarih kitaplarından okuyup öğrenmedikleri için sanırım tek amacı gururumuzu okşamak olan ve maalesef tarihi çarpıtarak anlatan tarih dizilerinden öğrenmek zorunda kalıyorlar.
Peki bu dizilerden ne mi öğrenirler;
Kitap okumayan ve araştırma yapmayan insanlara göre bizim tarihimizde Kanuni Sultan Süleyman olarak adlandırdığımız ve çağdaşı avrupalılar tarafından Muhteşem Süleyman olarak bilinen padişahımızı 46 yıl boyunca Hürrem Sultan’ın yatağından ayrılmayan tek işi aşk meşk olan bir padişah olarak öğrenirler
Ya da iki kişi bir araya gelince ne konuşurlar ya da neyle övünürler ” Dün akşam gördün mü Abdülhamit İngiliz elçisini nasıl tokatladı ama ” yapmayın arkadaşlar hangi gerçekçi tarih kitabında böyle bir safsata olabilir ki ya da nasıl bir yapımcı böyle bir sahne çekebilir ki …
Lafı uzatmayalım bu örnekler uzar gider, yakında Fatih Sultan Mehmet Hanın hayatını anlatacak bir dizi yayın hayatına başlayacak bakalım orda da böyle saçmalıklar olacak mı. Koskaca İstanbul’un fatihini ya da Çandarlı sülalesini nasıl anlatacaklar merak ediyorum.
Tekrar 1804 yılına dönmek gerekirse;
Eğer yaklaşık 200 yıl önce bize oynanmaya başlayan oyunları okuyup öğrenirsek, bugün de Güneydoğu ve Doğu Anadolu da olanları daha iyi anlayabiliriz. Yok anlayamazsak belki 100 sene sonra torunlarımız televizyonun yerini alacak olan yayın organlarında yayınlanacak dizilerde bugünleri daha değişik şekillerde öğrenebilirler.
Keşke dememek için çok geç değil…